Koronovirüs salgını nedeniyle futbol maçlarının ertelenmesi 2020 Süper Lig Şampiyonu’nun kim olacağı sorusunu yanıtsız bıraktı. Futbolseverler için Beşiktaş’ın kulüp tarihindeki ilk şampiyonluk öyküsünü sayfalarımıza taşıdık.
Yazı: Mehmet Yüce – Fotoğraf: Mehmet Yüce arşivi
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe gibi bir futbol takımı olarak kurulmadı. Kurucuları Ahmed ve Mehmed Ali Fetgeri kardeşler güreş ve jimnastikle meşgul olurken, Fuad (Balkan) iyi bir eskrim üstadıydı. Beşiktaş’ın diğer bir kurucusu olan Mazhar (Kazancı) Bey’in de futbolla pek alakası yoktu. İlk spor faaliyetlerini Fuad Balkan’ın Ihlamur Caddesindeki evinin alt tarafında bulunan kapalı bir mahalde icra eden Beşiktaşlılar, kulüplerinin hükümetçe tasdik edilmesinden sonra, Akaretler’de bir bina kiralayarak çok daha geniş ve rahat bir ortama kavuştular.
Beşiktaş’ta Futbol Nasıl Başladı?
Akaretler’deki binasında başta jimnastik, atletizm, güreş, eskrim ve boks gibi bireysel ve beden terbiyesine yönelik sporlarla uğraşan Beşiktaşlılar, civardaki mekteplerde okuyan öğrencilerin kulüp bahçesinde futbol oynamalarına izin veriyorlardı. 1910 senesi içinde Şeref Bey’in liderliğindeki Valide Çeşme Kulübü ile Beşiktaş muhitinde bulunan Basiret, Harika, Barika ve Kuvvet isimlerindeki kulüpler birleşti. Şeref Bey, aynı yılın Ağustos ayında bu yeni kurulan teşkilatı Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde futbol oynayan gençlerle birleştirdi. Böylece Beşiktaş’ın futbol şubesi kurulmuş oldu. Bununla birlikte kulübün yukarıda isimleri verilen kurucuları futboldan pek hoşlanmıyorlar ve bu sporun vücut gelişimine katkı sağlamadığını düşünüyorlardı. Bu gibi tepkilere maruz kalan Şeref Bey, Beşiktaş’tan ayrılarak Şişli’de Sebat adında yeni bir kulüp kurdu. Bir müddet hariçte mücadele ettikten sonra 1913 senesinde yeniden Beşiktaş’a dönen Şeref Bey, Beşiktaş Terbiye-i Bedeniye Mektebi adıyla yeni bir futbol takımı kurdu ve bu takımın ilk fotoğrafı aynı tarihte İdman dergisinde yayımlandı.
İlk Şampiyonluk
Bu tarihten sonra, Galatasaray, Fenerbahçe ve Altınordu, gibi kulüplerinden oluşan İstanbul Ligi’ne katılmak için başvuran Beşiktaş, aldığı olumsuz cevap üzerine, lige kabul edilmeyen diğer kulüplerle birlikte İstanbul Türk idman Birliği adıyla yeni bir lig kurdu. Bu ligde yer alan on takım, beşerli iki gruba ayrılarak Kadıköy Union Club ve Talimhane sahalarında tek devreli lig maçları oynadı.
A grubunda mücadele eden Beşiktaş, yaptığı dört maçta üç galibiyet bir de beraberlik alarak on bir puan topladı. Aynı puana sahip olan Hilâl kulübü ile grup birinciliği için bir müsabaka daha oynadı. 4 Haziran 1920 tarihinde Kadıköy’de oynanan maçta rakibini 2-1 mağlup eden Beşiktaş, B grubunu birinci sırada bitiren Dârüşşafaka ile şampiyonluk müsabakası oynama hakkı elde etti. 25 Haziran’da yapılan final maçında Hüsnü ve İzzettin beylerin attığı gollerle 2-0 galip gelen Siyah-beyazlılar, böylece tarihlerindeki ilk futbol şampiyonluğunu kazanmış oldu.
1920-21 sezonunda İstanbul Türk İdman Birliği ve Pazar Ligi adlarıyla tertip edilen iki ligde de mücadele eden Beşiktaş, bu sezon da Türk İdman Birliği Ligi’nin en başarılı takımıydı. Bununla birlikte lig maçlarının neticelerine yapılan itirazlar sebebiyle bu sezon tamamlanamayarak yarıda kaldı. Pazar Ligi’nde de başarılı maçlar çıkaran Beşiktaşlı oyuncular, İttihat Spor Kulübü’nün ardından ligi ikinci sırada tamamladı.
Eylül 1921 gayriresmî olarak kurulan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, Beşiktaş’a ikinci kümede oynamasını teklif edince Şeref Bey bunu kabul etmeyerek takımını federasyondan çekti. 1921-22 sezonunda -Türk İdman Birliği Ligi lağvedilmişti- sadece Pazar Ligi’nde mücadele eden Beşiktaş ve İttihat Spor Kulüpleri ertesi sezon da federasyona dâhil olmadılar. 1922-23 sezonunda İstanbul Pazar Ligi’ne de iştirak etmeyen Beşiktaş, bu sezonu özel maçlar ile geçirdi. Ertesi sezon nihayet ittifakın Şeref Bey ile anlaşması sonucu Beşiktaş da lige dâhil oldu. Bununla birlikte 1923-24 sezonu kuralarında kendisine ikinci grupta yer verildiği için bu durumu protesto ederek lig maçlarına çıkmadı. Zaten 1924 Paris Olimpiyat Oyunları nedeniyle tamamlanamayan lig yarıda kaldı.
Beşiktaş İstanbul Şampiyonu
Olimpiyattan sonra Ankara’da ilk defa bir Türkiye şampiyonası düzenlenmesine karar verildi. İstanbul Mıntıkası da bu şampiyonada şehri temsil edecek kulübü belirlemek için on sekiz kulübün katıldığı bir turnuva düzenledi. Taksim Stadyumu’nda oynanan turnuvanın ilk turunda Ortaköy ile eşleşen Beşiktaş, 1 Ağustos 1924 tarihinde oynadığı bu maçtan 9-0 gibi farklı bir netice ile galip gelerek çeyrek finale, 10 Ağustos Pazar günü ise Beykoz ile oynadığı çeyrek final maçını da 5-1 kazanarak yarı finale kalmayı başardı. Yarı final maçında İstanbul’un köklü kulüplerinden Süleymaniye ile eşleşen Siyah-beyazlılar bu müsabakayı da kazanarak finale yükseldiler: 15 Ağustos tarihinde yapılan maçın ilk dakikalarında Süleymaniye’nin bulduğu gole, Refik Osman, Şahap ve Edip Beylerle karşılık veren Beşiktaş müsabakadan 3-1 galip ayrılmayı başardı.
Beşiktaş’ın finaldeki rakibi Galatasaray’dı. Olaylı bir maç neticesi Fenerbahçe’yi yarı finalde mağlup ederek Beşiktaş’ın finaldeki rakibi olan Galatasaray maçın favorisiydi. Bütün spor basını Galatasaray’ın İstanbul şampiyonluğuna muhakkak gözüyle bakıyor ve Beşiktaş’a kaç fark atacağı üzerine bahse tutuşuyordu. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. O gün harika bir oyun çıkaran Beşiktaşlılar, Galatasaray’ın ünlü forvetlerine gol imkânı tanımadı. Maçın 27. dakikasında Beşiktaş lehine verilen penaltıyı gole çeviren Refik Osman Bey, Taksim Stadyumu’ndaki Beşiktaş taraftarını sevince boğdu. İkinci yarıda daha da açılan Beşiktaş, 49. dakikada Edip Bey’in ayağından farkı ikiye çıkardı. Bu dakikadan sonra Galatasaray şuursuz bir biçimde Beşiktaş kalesine yüklense de fayda vermedi. Maçın hakemi Necmettin Bey’in düdüğü 1924 senesi İstanbul şampiyonunun Beşiktaş futbol takımı olduğunu ilan etti.
Galatasaray karşısında alınan bu muazzam zaferin bir neticesi olarak Ankara’daki birinciliklere katılma hakkı kazanan Beşiktaş, 4 Eylül 1924 tarihinde Eskişehir İdman Yurdu ile oynadığı maçtan 6-1 galip ayrılmayı başararak çeyrek finale yükseldi. Üç gün sonra oynanan çeyrek final maçında bir türlü istediği oyunu tutturamayan Siyah-beyazlılar, Refik Osman Bey’in futbolculuk hayatında ilk ve son defa penaltı kaçırdığı maçta Harbiye takımına 2-0 mağlup olarak şansız bir biçimde turnuvaya veda etti.
Rakiplerine göre futbola çok geç başlamış olmasına rağmen, kısa zamanda büyük gelişim gösteren Beşiktaş, sonraki yıllarda da İstanbul futboluna damgasını vurdu. Özellikle “efsane” oyuncusu Refik Osman Bey’in antrenörlük yaptığı dönemde, 1938-1946 yılları arası sekiz senede yedi şampiyonluk kazanan takımın bu zaferleri bir başarı öyküsü olarak tarihteki yerini aldı.
Haber görseli: Galatasaray’ı 2-0 mağlup ederek 1924 yılında İstanbul şampiyonu olan Beşiktaş futbol takımı. Oturanlar içinde soldan ikinci ilk golü atan Refik Osman Bey.