Pera Müzesi Film Programları, Almanya’nın en önemli film müzelerinden biri olan Berlin Film ve Televizyon Müzesi işbirliğiyle “Berlin – Yuva Denilen Şehir” başlıklı bir program sunuyor. 3 Temmuz 2019 tarihine kadar devam eden, Deutsche Kinemathek küratörlüğündeki program, 20. yüzyılı çalkantılar içinde geçirmiş çok yönlü kentin 90 yıllık tarihini gözler önüne seriyor.
Programda sinema tarihi açısından büyük önem taşıyan dokuz yapıma yer veriliyor: “Berlin’in Varoşları”, “M”, “Berlin’de Bir Yerde”, “Milyonda İki”, “Kaygı”, “45 Doğumlu”, “Gece Kesişen Yollar” ve “Ostkreuz”. Filmler, kent manzarasındaki değişime panoramik bir bakış sunarken, sakinlerinin yaşamlarını ve mücadelelerini de mercek altına alıyor.
“Berlin’in Varoşları”, Gerhard Lamprecht imzası taşıyor. Aynı zamanda Berlin’deki Deutsche Kinematek Film Müzesi’nin kurucusu olan Lamprecht, 1925 tarihli Berlin’in Varoşları’nda, Alman ressam Heinrich Zille’nin Berlin’deki sosyal yaşam betimlemesini beyaz perdeye aktarıyor. Yönetmenin, ikinci Dünya Savaşı’ndan bir kaç ay sonra çektiği ilk film “Berlin’de Bir Yerde” ise, harap olmuş şehrin sakinlerinin psikolojilerine gerçekçi bir bakış sunuyor. Fritz Lang’ın yönetmenliğini üstlendiği 1930 yapımı “M”, toplumsal eleştiriyi gerilimle buluşturarak, kişisel delilik – toplumsal histeri panoraması oluşturuyor.
1961 yılında Berlin Duvarı inşa edilmeden birkaç ay önce çekilen “Milyonda İki”nin yönetmen koltuğunda Victor Vicas oturuyor. Film, kentin kendine özgü atmosferini yansıtırken, ana karakterlerinin hem özel hem de meslek hayatlarındaki zorluklarla bağlantısını kurmaya çalışıyor. 1965 yazında Doğu Berlin’de geçen “45 Doğumlu” filminde yönetmen Jürgen Böttcher, belgesel niteliği taşıyan görsellerle başka bir hayat arzusunun hikâyesini anlatıyor. Helga Schubert’in otobiyografi niteliğindeki “Kaygı” filmi, eleştirmenler tarafından Doğu Almanya’da çekilmiş en etkileyici kadın filmi olarak nitelendiriliyor.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasından kısa bir süre sonra, iki Almanya arasında “insansız bölgede” yaşayan 15 yaşındaki bir genç kızın öyküsünü bölümler halinde anlatan “Ostkreuz”, Michael Klier imzasıyla perdeye yansıyor. 1999 Cannes Film Festivali’nde “Yönetmenlerin On Beş Günü” seçkisinin açılış filmi olan “Gece Kesişen Yollar”, birleşme sonrası Almanya’sında geçiyor. Bozulmakta olan bir sosyal düzende ilişkilerin nasıl yok olduğuna dikkat çeken filmin yönetmen koltuğunda Andreas Kleinert oturuyor. Helmer’in 1999 tarihli kısa filminden uyarlanan, yönetmenliğini Hannes Stöhr’nün yaptığı “Berlin Almanya’dadır”, eski bir mahkumun yeni bir dünyayı öğrenme serüvenindeki hüznü incelikli bir mizah ve teknolojik yönden gerçekçi bir yaklaşımla bir araya getiriyor.
3 Temmuz 2019 tarihine kadar sürecek “Berlin – Yuva Denilen Şehir” film programının biletlerini biletix‘ten alabilirsiniz.
Gösterim Programı
12 Haziran Çarşamba
19:00 Gece Kesişen Yollar (98′)
Paths in the Night
13 Haziran Perşembe
19:00 Ostkreuz (86′)
15 Haziran Cumartesi
16:00 Berlin Almanya’dadır (97′)
Berlin is in Germany
16 Haziran Pazar
16:00 Berlin’in Varoşları (115′)
Slums of Berlin
18 Haziran Salı
19:00 Milyonda İki (98′)
Two Among Millions
22 Haziran Cumartesi
13:00 Berlin’de Bir Yerde (85′)
Somewhere in Berlin
27 Haziran Perşembe
19:00 45 Doğumlu (97′)
Born in ’45
28 Haziran Cuma
21:00 M (111′)
29 Haziran Cumartesi
14:00 Ostkreuz (86′)
30 Haziran Pazar
16:00 Berlin Almanya’dadır (97′)
Berlin is in Germany
2 Temmuz Salı
19:00 Kaygı (99′)
Apprehension
3 Temmuz Çarşamba
19:00 Gece Kesişen Yollar (98′)
Paths in the Night