SİNEMA ONUR ÖDÜLLERİ

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 6-17 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleştirilecek 37. İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülleri sahipleri belirlendi.

İstanbul Film Festivali tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen “Sinema Onur Ödülleri” bu yıl oyuncu Perihan Savaş, yazar ve senarist Osman Şahin, yönetmen ve yapımcı Arif Keskiner ile yönetmen Aram Gülyüz’e verilecek. Atlas sinemasının müdürü Cevdet Pişkin’e ise “Sinema Emek Ödülü” verilecek. Ödüller, 6 Nisan 2018 Cuma gecesi yapılacak 37. İstanbul Film Festivali Açılış Töreni’nde takdim edilecek.

Perihan Savaş
Henüz 7 yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü’ne giren Perihan Savaş çocuk oyuncuları seslendirerek sinemaya atıldı. 1971’de, 16 yaşında merhaba dediği sinema kariyerinde 130 film ve TV dizisinde rol aldı. “Bedrana” ile ilk çıkışını yaptığı kariyerinde, “Esir Hayat”, “Kaşık Düşmanı”, “Kırlangıç Fırtınası”, “Sosyete Şaban”, “Sis”, “İpekçe”, “Karılar Koğuşu”, “Köpekler Adası” gibi birçok film; “Mahallenin Muhtarları”, “Ana Kuzusu”, “Karakolda Ayna Var”, “Fırtına Hayatlar”, “Yaprak Dökümü”, “Gazi”, “Sırat”, “Bedel” ve yayını süren “Çukur” gibi birçok dizi ve tiyatro oyunuyla izleyenlerinin gönlünde taht kurdu.

Osman Şahin
Hasan Hüseyin Yalvaç’ın “Türkiye’nin Cengiz Aytmatov’u”, Tahsin Yücel’in “yazınımızı zenginleştiren özgün öykücülerimizden” dediği Osman Şahin yapıtları sinemaya en çok uyarlanan yazar oldu ve özgün film öyküleri de dahil olmak üzere yapıtlarından sinemaya tam 23 film aktarıldı. Osman Şahin’in can verdiği sinema filmleri 60’ın üzerinde film festivaline katıldı, 35 ödül kazandı. Yılmaz Güney’in “sen hiç farkında değilsin ama sen tam bir sinemacısın, babam” dediği Osman Şahin’in başta Bilge Olgaç olmak üzere birçok saygın yönetmenle işbirliğinden çok özel filmler ortaya çıktı. “Kızgın Toprak”, “Kibar Feyzo”, “Adak”, “Derman”, “Ayna”, “Züğürt Ağa”, “İpekçe”, “Kurşun Adres Sormaz”, “Avcı” bu filmlerden bazılarıdır.

Aram Gülyüz
Yönetmen Yılmaz Atadeniz’in “hayatımda bu kadar becerikli ve pratik bir yönetmen görmedim”, oyuncu Ayla Algan’ın “komedi oynamayı bana hem sevdirdi hem öğretti”, oyuncu Ediz Hun’un “kamera karşısındaki sanatçıdan en üstün verimi alabilecek yönetmen” sözleriyle övdüğü Aram Gülyüz, 1960 yılında başladığı meslek yaşamında 140 film yönetti, bir yılda en çok film çekme rekorunu elinde tutan yönetmen oldu. Ayşecikler’den melodramlara, avantürden Western’e, komediden müzikale neredeyse her türü deneyerek, “Abidik Gubidik”, “Temem Bilakis”, “Hüseyin Baradan Çekilin Aradan”, “Saffet Beni Affet” gibi deyişleri icat eden popüler bir sinema ustası…

Arif Keskiner
Gazeteci, oyuncu, yayınevi müdürü, sinema muhabiri, film yönetmeni, hatta fotoromancı ama en çok film yapımcısı… Türk sinemasının en özgün sinemacılarından, Yeşilçam’ın neredeyse tüm önemli isimlerinin yollarının bir şekilde kesiştiği “Çiçek Arif”… 1938’de Adana’nın Osmaniye ilçesinden başlayıp Beyoğlu’nun Yeşilçam Sokağı’na uzanan imrenilecek kadar renkli bir hayat hikâyesi Arif Keskiner’inki. 1959’da Osman Nuri Ergün’ün çektiği Cilalı İbo Perili Köşkte filminde postacı rolüyle sinemaya ilk adımını attı. 1971’de sinemacı olmaya karar verdi ve Ekta Film’i kurdu; 1972’de yapımcı olarak ilk filmi Bela Mustafa’nın yönetmenliğini Fevzi Tuna yaptı. Yapımcı olarak Türk sinemasına kazandırdığı benzersiz filmler arasında Otobüs (Tunç Okan ), Kapıcılar Kralı (Zeki Ökten), Selvi Boylum Al Yazmalım (Atıf Yılmaz), Maden (Yavuz Özkan), Köşeyi Dönen Adam (Atıf Yılmaz), “Bay Alkolü Takdimimdir” TRT dizisi, senaryosuna da katkıda bulunduğu Piyano Piyano Bacaksız (Tunç Başaran) sayılabilir. Filmciler Kooperatifi’ni kurarak Yeşilçam’da karaborsayı ortadan kaldıran başkan oldu. SESAM’da başkan yardımcılığını sürdürdüğü sıralarda Türker İnanoğlu ve Tanju Gürsu ile birlikte Ankara TBMM’deki komisyon toplantılarına katılarak Sinema Yasası’nın çıkartılmasını sağladı. Sıraselviler’deki yazıhanesinde, herkesin Çiçek Bar ya da Arif’in Yeri dediği, tüm sinemacıların ve sanatçıların uğrak yeri olan Sinema Sevenler Derneği Lokali’ni açtı. Çiçek Gibi, Yine mi Çiçek, Elbette Çiçek ve Binbir Renk Binbir Çiçek isimli dört kitapta tüm geçmişini, hiç yalansız yazarak anlattı. Festivalin her daim destekçilerinden, kadim dostlarından Arif Keskiner Türk sinemasının en önemli köşe taşlarından.

Cevdet Pişkin
1954’te İstanbul’a geldikten bir yıl sonra, Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nde bulunan Ar Sinemaları’nda büfede çalışmaya başladı. 25 yıl Saray Sineması’nda, bu sinema kapandıktan sonra ise 10 yıl kadar Kent Sineması’nda müdürlük yaptı. 20 yıldan bu yana ise Atlas Sinemaları’nda Mesul Müdür olarak devam ediyor. İstanbul Film Festivali, 62 yıldır içinde bulunduğu sinema camiasına yapmış olduğu katkılardan dolayı Cevdet Pişkin’e “Sinema Emek Ödülü”nü verme kararı aldı.