DUBLÖRÜN HİKAYESİ

DUBLÖRÜN HİKAYESİ
Tiyatro Mitos

Kendisiyle, başına gelenlerle ve hatta hayalleriyle bile dalga geçmekten imtina etmeyen Kemal’in nasıl oyuncu olamadığının, dolayısıyla nasıl dublör olduğunun eğlenceli, bir o kadar da hüzünlü hikâyesi “Şöyle bir etrafına baksana Yaşadığını düşündüğün bu şey gerçek mi? Yani yaşıyor musun gerçekten, yoksa farkında olmadan kendi hayatının dublörü müsün? Çok mu karışık? Şöyle sorayım o zaman, şu yaşına kadar hayatını kaç defa tehlikeye attın? Belki sonunda ölmeyecektin ama bugüne kadar hayatının dönüm noktası olabilecek en azından bir tane riskli karar almışlığın vardır, doğru mu?
E dublörsün işte kendi hayatının başrolü olsaydın bunu senin yerine yapacak biri mutlaka olurdu!
Beni çağırırdın mesela hayatı boyunca oyuncu olmak istemesine rağmen, dublörlük yapmak zorunda kalan Kemal, yer aldığı son çekimdeki kazanın ardından yaşantısını, yalnızlığını, ailesini, talihsizliklerini, başarısızlıklarını, düzenin dışında kalışını ve aşkı anlatır bizlere Hikayesini anlatmak için evine gelen misafirlere kapısını sonuna kadar açan, hatta oyun öncesi gelenlerin dekoru/evini gezebildiği ‘Dublörün Hikayesi’ oyununda, seyirciyle hareketi, umudu ve hayal kırıklıkları bol öyküsünü paylaşır Kemal Annesi, babası, eski sevgilisi, sektörden arkadaşları ve iflah olmaz ironi duygusu eşliğinde.