KİTAP
1 September 2016

PERŞEMBE BEŞLİSİ

Perşembe Beşlisi

Bu haftanın beşlisinde biraz hayal, biraz polisiye, biraz tembellik ve bolca anı var. İyi okumalar.

Bir Yaşam Gurusunun Kaleminden
Tatlar, Dostlar, Anlar

Farklı lezzetler vaat eden yemeklerin nerede yenileceği konusundaki engin bilgisiyle tanınıyor Reha Arar. Seçkin lokantaların aranan ismi, o. Aslında, Arar’ın deneyimi yıllar öncesine, üniversite dönemine dayanıyor. Daha o zamanlar, eğitim için gittiği Ankara’da bir yandan tiyatro eleştirileri yazarken, diğer yandan Ankara Ekspres gazetesi için yazılar kaleme almış.

Disiplinli, çalışkan, özverili, güler yüzlü ve kolay iletişim kuran bir profesyonel olarak tanınıyor iş dünyasında. Dostları ise keyifli sohbetiyle anıyor onu. Büyük kentlerin görkemli lokantalarının yanı sıra, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında birçok lezzet noktasının keşfedeni.

Tabağındaki lezzetin coğrafi boyutunu, toplumlar arasındaki yerini, tarihsel bağlarını soruşturabilen ve işletme niteliğiyle mutfak kültürünü özümseyebilen donanıma sahip. Üstelik, sadece tatmakla da kalmıyor; üşenmeden aşçının yanına sokulup istediği bilgiyi, tadı damağında kalan yemeğin tarifini alıveriyor. Bunu kimin için yapıyor? Elbette siz okurları için.

Nefis mönülerin, seçkin yemek geleneklerinin, zengin mutfakların, misafiri için en uygun hizmeti vermeye çalışan restoranların üzerinde uzun süre düşünülmüş bir listesini sunuyor bu kitap. Lezzetli bir çalışma elinizde tuttuğunuz.

İ. Reha Arar, “Bir Yaşam Gurusunun Kaleminden Tatlar, Dostlar, Anlar”, Esen Kitap, İstanbul, 2016, 252 sayfa

Mezeci Çırağı

Özkan İrman, Mezeci Çırağı adlı kitabında, 70’li yılların Bursa’sına götürüyor bizi. O yılların Bursa’sında Pirinç Hanı, ilin en gözde hanlarından biridir. Bir yanda demirciler demir döver, bir yanda dericiler çalışır, ustalar, çıraklar, kendilerine özgü han dünyasında yaşayıp giderler. Yazarın anılarına dayanan bu anlatı, o yıllarda Pirinç Hanı’nda, babasının yanında “mezeci çıraklığı” yapan bir çocuğun gözünden anlatılır. Birbirinden renkli karakterlerin, dostluğun, dayanışmanın, aşk acılarının yaşandığı, insanlığın bambaşka bir insanlık olduğu 70’li yılların bu sıcak fotoğrafını çok seveceksiniz.

Mezeci Çırağı’nın filme alındığını ve yakında gösterime gireceğini de duyurmuş olalım…

Özkan İrman, “Mezeci Çırağı”, Alakarga Yayınları, 2016, 87 sayfa

Organik Bozukluk

Hayat her gün, her fırsatta aslında işsiz olduğunuzu hatırlatır size. Bazen sevgili, bazen anne, bazen bir pantolon ve en acıklısı da bir meyhane olarak çıkar karşınıza. Siz tembelliğe tutundukça, hayat işsizlikle saldırır. Her gün aynı noktadan, çalışmanın kutsallığından vurmaya çalışır sizi. Vura vura aşındırır o noktayı ve bir gün gelir, altı gün çalışıp bir günlük saadet için tembelliğin saltanatını bırakmanız gerektiğini düşünmeye başlarsınız.

İşsiz kalmak, tüketim zincirinin dışına çıkmak ve hatta atılmak olarak anlaşılmıyor mu? Oysa tembellik hakkını kullanmak için belki en uygun fırsat tam da işsizlik dönemidir. Çalışırken fırsat bulamadığımız ne varsa yapabilmek için epey “boş zaman” açığa çıkmaz mı? Şenay Aydemir, Organik Bozukluk’ta bir yandan bu “boş zamanı” nasıl kullanmak gerektiğini bir yandan da tembelliğin ciddiyet ve sorumluluk gerektiren bir faaliyet olduğunu anlatıyor.

Şenay Aydemir, “Organik Bozukluk”, Can Yayınları, İstanbul, 2016, 112 sayfa

Belgelerim

Alejandro Zambra yeni kuşak Güney Amerika edebiyatının en parlak yazarlarından biri. Şili’de ve dünyada Bonzai, Eve Dönmenin Yolları, Ağaçların Özel Hayatı romanlarıyla eleştirmenlerden ve okurlardan büyük övgü aldı. İlk öykü kitabı Belgelerim’de insanların benliğine kazınan pek çok ayrıntının izini sürüyor. İroni dolu, sade ve keskin anlatımıyla. Âdeta on bir kısa roman okuduğumuz duygusu uyandıran öyküler.

Bilgisayarın Belgelerim klasöründe yaşayan metinler. Hikâyeler anlatmayı yaşama biçimine dönüştürmüş aileler. Telefon hatlarıyla uzağı yakınlaştırmaya çalışanlar, aşkın peşinden gidenler. Uçurtmalar, haydutlar, kandırmacalar, takıntılar. Korkusuzca devrim ve sigara diyebilenler. Şarkılar konuşuyor fonda, şiirler yer gözlüyor. Oyunlara konuk oluyoruz. Bilgisayarda, sahalarda, evlerde, okul sıralarında…

Alejandro Zambra, “Belgelerim”, Çeviren Çiğdem Öztürk, Notos Kitap, 2016, 210 sayfa

İsveç Çetesi

Gerçek bir suç romanı…

Üç erkek kardeş.
Bir çocukluk arkadaşı.
Bir kız arkadaş.
Ve bir baba…

Kurdukları çetenin akıl almaz macerası sona erdiğinde, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

İsveç ordusundan çaldıkları cephaneyle sadece iki yıl içinde dokuz banka soyan ve Stockholm Garı’nı bombalayan kardeşler Leo, Felix ve Vincent ile birer suçluya dönüşmelerine neden olan kişinin, babaları Ivan’ın müthiş hikâyesi…

Stefan Thunberg, İskandinavya’nın ünlü senaristlerinden. Çalışmaları popüler televizyon dizilerinden İsveç sinemasının son yıllardaki önemli filmlerine uzanıyor. Ailesinin yaşamöyküsünden ilham alan İsveç Çetesi, Thunberg’in ilk romanı.

Anders Roslund, ödüllü bir gazeteci ve yazar. Börge Hellström ile ortaklaşa yazdığı polisiyelerin satışları dünya çapında beş milyonu aştı. Romanları Dagger, Glass Key ve İsveç Polisiye Yazarları Akademisi ödüllerine değer görüldü.

Stefan Thunberg, Anders Roslund, “İsveç Çetesi”, Çeviren Dost Körpe, Doğan Kitap, İstanbul, 2016, 736 sayfa
Haberi Paylaş:

Beşiktaş Belediyesi


BKS logo

© 2024 Beşiktaş Belediyesi. Sitedeki tüm metin ve görseller Beşiktaş Belediyesi'ne aittir. İzinsiz kullanılamaz.

F5 İletişim