KİTAP
5 May 2016

PERŞEMBE BEŞLİSİ

Perşembe Beşlisi

Söz Acıda Sınandı

Bu yıl kaybettiğimiz şair Ahmet Oktay’ın bütün şiirleri “Söz Acıda Sınandı” isimli kitapta toplandı.

“En sevdiğim kelimeler gibisin
örneğin öfke gibi
hani bir zamanlar
dağda ve sokakta açan.

Örneğin umut gibi
günde, gecede yitirip durduğumuz
zeytin dalını dal eden.
Örneğin aşk gibi
denizlerin üzerinde yürüten.
Örneğin kavga gibi
yüreğimi sıkı, saçlarımı kara tutan
kayaları yumuşatan kavga gibi.”

Ahmet Oktay, “Söz Acıda Sınandı”, Islık Yayınları, 750 sayfa

Mayıs Giremez

Hayat, yoldur. Yol filmleri, yol şiirleri, yol romanları, yol insanları trafiğinde yasacılar, düzen adına özgürlüğü engellemek için yollara yasak levhaları yerleştirirler.

“Park edemezsin, duramazsın, bu tarafa sapamazsın” diye emrederken gün gelir “Mayıs Giremez” de diyebilirler.

Mayıs Giremez demek aşk giremez, mücadele giremez, hayal giremez anlamındadır. İktidarların sonsuza dek hükmetme hakkını koruyabilmeleri için yürüttükleri insansızlaştırma politikalarını biz hayvanlar yeneceğiz.

Her yere gireceğiz çünkü.

küçük İskender’den konsantrasyon şiirleri. Yolunuzun üstündeki sürprizler.

küçük İskender, “Mayıs Giremez”, Sel Yayıncılık, 131 sayfa

Alternatif Tiyatrolar

Son yıllarda yüksek sesle dillendirilen, tiyatronun öldüğüne dair kanaatler bugün imkanları görece daha sınırlı ‘alternatif tiyatrolar’ın ortaya çıkışıyla başka bir boyut kazandı. “Eski”nin karşısına “yeni”yi koyan interdisipliner sahneleme arayışları sosyolojik temelli yeni mekan, seyirci, algı türlerini ve beğeni tartışmalarını da beraberinde getirdi. Tiyatro sosyolojisi içinde yeni mücadele alanlarının bir tezahürü olarak da ele alınan bu tartışmalar artık sanatsal, estetik ve sınıfsal birçok açıdan değerlendirilmek durumunda.

Cansu Karagül’ün Bourdieucü sanat sosyolojisi bağlamında ele aldığı Alternatif Tiyatrolar çalışması da bu yeni evreyi ve tiyatronun üzerine oturduğu zemini anlamaya çalışan ender çalışmalardan biri. Kitap, tiyatro alanındaki tarihsel dönüşümü tarihçesi, tanımı, arka planı, olanakları ve geleceğiyle daha geniş tartışmalara yol verecek şekilde ele alıyor.

Cansu Karagül, “Alternatif Tiyatrolar”, Habitus Kitap, 248 sayfa

Dans Ediyor Bir Hane

Peri Masalları (2004), Zavallı (2008), Belkıs, Cevat ve Ne İdüğü Belirsizler (2011) kitaplarıyla kendine ayrıksı bir yer edinen Orçun Türkay bu defa sıkı bir anlatıyla okuru karşısına çıkıyor.

Dans Ediyor Bir Hane özellikle edebiyat entelektüellerinin ilgisini çekecek. Çünkü günümüz anlatısına yepyeni bir perspektif önerisi sunuyor. Yeni Roman akımına özgü benzetme ve anıştırmalarla dolu, sinemasal bir yöntemle yazılmış, insanı ve olay örgüsünü dışlayan bir kurmaca.

Orçun Türkay birbirine bağlı 23 kısa metinle kurduğu anlatıda, mekân, eşya ve cansızmış gibi duran insan betimlemeleriyle yaşanmışlıkların karakalem izlerini sürüyor. Bütün zamanları şimdiki zamanda toplayarak evlerin ve eşyanın evreninde baş döndürücü ve kederli bir yolculuk yapıyor. Sıkı bir novella Dans Ediyor Bir Hane.

Orçun Türkay, “Dans Ediyor Bir Hane”, Yapı Kredi Yayınları, 64 sayfa

Aslında Hayal

Kimi uzun kimi kısa otuz sekiz bölümden oluşan Aslında Hayal’de Kürşat Başar’ın hayatını şekillendiren hayaller, sanatına etki eden anılar, onu bugüne getiren beklenmedik rastlantılar ve çarpıcı ilişkiler var. Kürşat Başar’ın şimdiye dek yazdığı satırlar arasında en kişisel, en değerli bölümlere de yer verdiği Aslında Hayal, bir yazar ve müzisyenin yetişmesine ve evrimine ışık tutuyor.İstanbul’da, Ankara, Kıbrıs ve hatta Doğubayazıt’ta geçen çocukluk ve gençlik yıllarını; edebiyatla, müzikle tanışmasını; Sevim Burak’tan Ara Güler’e, Doğan Hızlan’dan Cemal Süreyya’ya ve günümüze gelene kadar daha nicelerine, birbirinden ilginç, sıradışı figürle karşılaşmasını anlatıyor.

Ancak hayatı boyunca hep yeninin peşinde olan ve asla kalıplarla yetinmeyen Kürşat Başar bu kadarla da kalmamış.Aslında Hayal genç yaşında hayatını yazarak kazanmaya karar veren Kürşat Başar’ın son elli yılın gözde dergi ve gazetelerinde geçen günlerini, roman, hikâye ve denemelerinden ayrı olarak film ve dizi senaryosu, bale librettosu yazarlığı, TV programı yapımcılığı ve son olarak müzisyenlik gibi anlarda sergilediği şaşırtıcı yaratıcılığı da gözler önüne seriyor.

Aslında Hayal, yazarının sözleriyle, “beklenmedik serüvenlerle yönlenmiş, dalgalara teslim olarak yaşanan” bir hayatı anlatıyor. Ancak kitabın her bir sayfasından anlaşılacağı üzere tam anlamıyla dolu dolu yaşanan bir hayat bu… Okurların belleğinde yer etmiş eserler veren bir yazar –ve yaratıcı bir müzisyen– kitaplarının penceresinden geçmişine, hayallerle gerçekleri birbirine çatarak inşa ettiği kendi dünyasına bakıyor bu kitapta…

Kürşat Başar, “Aslında Hayal”, Everest, 270 sayfa
Haberi Paylaş:

Beşiktaş Belediyesi


BKS logo

© 2024 Beşiktaş Belediyesi. Sitedeki tüm metin ve görseller Beşiktaş Belediyesi'ne aittir. İzinsiz kullanılamaz.

F5 İletişim