İSTANBUL
29 January 2018

“HAYAT VAR!”

“Hayat Var!”

İş Bankası Maximum Kart’ın ana partnerliğinde düzenlenecek 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 36 ülke ve 120 yönetmenden toplam 111 filmi İstanbul’a getiriyor! “Phantom Thread”den “Lady Bird”e, “The Disaster Artist”ten “Professor Marston & The Wonder Women”a, yılın merakla beklenen filmlerinin Türkiye galalarına evsahipliği yapacak olan !f İstanbul; yenilenmiş kopyasıyla “Sevmek Zamanı”, Ara Güler’in kayıp filmi “Kahramanın Sonu”, 3D bilimkurgu “Prototype” gibi özel gösterimleriyle de sinefillerin ilgi odağı olacak. İstanbul eğlence hayatına alternatif !f music etkinlikleri, Müjde Ar ve Tuğrul Eryılmaz’ın !f İstanbul’a özel sohbeti ve hayat verecek etkinlikleriyle çok konuşulacak olan festival, 15 Şubat 2018’de İstanbul’da başlıyor, 1-4 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir’e uğruyor!

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali bu yıl temasını “Hayat Var!” olarak be-lirledi. Türkiye ve dünyanın içinden geçtiği karanlık zamanlara rağmen hayatın farklı renkler, sesler ve hikâyelerle var olduğunu gösteren, kanıtlayan bakışların ve hayatların peşine düşen !f İstanbul, izleyicileri filmlerde, müzik etkinliklerinde ve sohbetlerde bir araya getirip ilham vermeye devam edecek.

17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin açılış filmi, Amerikan bağımsız sinemasının 2010’lardaki kraliçesi Greta Gerwig’in yazıp yönettiği, başrollerini “Atonement”, “Hanna”, “Brooklyn” filmlerinin yetenekli oyuncusu Saoirse Ronan, kariyerinin en iyi rolünde izleyeceğimiz Laurie Metcalf ve “Call Me by Your Name” ile son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Timothée Chalamet’in paylaştığı “Lady Bird / Uğur Böceği” olacak. Time Out’un “Etkileyici bir şekilde gençliğin ritmiyle kanat çırpan bir güzellik” sözleriyle övdüğü, eleştirmenlerce Yılın Filmi seçilen “Uğur Böceği”, Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’un Açılış Gecesi’nde seyirciyle buluşacak. Rotten Tomatoes’ta “Tüm zamanların en iyi filmi” unvanına ulaşan film, Oscar yarışının da en güçlü adaylarından sayılıyor.

Festivalin Galalar bölümü, bu yıl da Sundance’ten Venedik’e, Toronto’dan Cannes’a, dünyanın önemli festivallerinde büyük ilgi görmüş filmlerin yanı sıra ödül sezonunun öne çıkan yapımlarının da Türkiye galalarına ev sahipliği yapıyor. Paul Thomas Anderson’ın 1950’lerin Londra’sında geçen ve İngiliz moda dünyasının gözde tasarımcısı iki kardeşin hikâyesini anlatan, Anderson’a özgü̈ incelik ve ustalıkla, bir sanatçının yaratıcı yolculuğunun hikayesini merkezine alan, filmin çekimleri sırasında emekliliğini duyuran Oscarlı aktör Daniel Day-Lewis’i beyazperdede izlemek için de son fırsatımız olan “Phantom Thread”, Türkiye galasını !f’te yapacak filmlerin başında geliyor.

Türkiye galasını yapacak filmler arasında ayrıca; Amerikalı bağımsız sinemacı Mike White’ın bir baba-oğul ilişkisini eşsiz mizahıyla anlattığı ve Ben Stiller’ın performansıyla hayran bıraktığı komedi filmi “Brad’s Status / Brad’in Durumu: Karmaşık”; Clio Barnard’ın Kuzey İngiltere’de geçen ve İngiliz işçi sınıfı ve büyümenin yaralı halleri üzerine bir hikayeyle büyülediği, Toronto’dan Onur Mansiyonlu son filmi “Dark River / Karanlık Nehir”; Amerikalı sinemacı Richard Linklater’ın Bryan Cranston, Laurence Fishburne ve Steve Carell’ın muhteşem performanslarından destek aldığı, Vietnam veteranı üç eski askerin melankolik ve komik yolculuğuna eşlik eden son harikası “Last Flag Flying / Son Kahraman”; Luke Evans, Rebecca Hall ve Bella Heathcote’un göz kamaştıran performanslarıyla öne çıkan, yılın en sıra dışı biyografik anlatılarından “Professor Marston & The Wonder Women”; Avustralyalı sinemacı Warwick Thornton’ın gerçek bir olaydan esinlenerek çektiği, kolonyalizm, direniş ve güç üzerine yapılmış en etkileyici filmlerden birine dönüşen, incelikli ve melankolik filmi “Sweet Country / Güzel Ülke”; Afganistan’da 11 yasındaki Parvana’nın ilham verici hikâyesini konu alan, ödül sezonunun en etkileyici animasyonlarından “The Breadwinner / Kabil Sokaklarında Bir Kız: Parvana”; Joseph Stalin’in 1953’te bir sabah ölü bulunması sonrası yaşanan trajikomik olayları anlatan “The Death of Stalin / Stalin’in Ölümü” de yer alıyor. Amerikan sinemasının yaramaz çocuğu John Cameron Mitchell’ın Neil Gaiman’ın kısa öyküsünden uyarladığı ve Elle Fanning, Alex Sharp ve Nicole Kidman’lı kadrosuyla ışıldayan punk filmi “How to Talk to Girls at Parties / Partilerde Kız Tavlama Sanatı”; Jamie Bell ve Annette Bening arasındaki kimyayla çok konuşulan “Film Stars Don’t Die in Liverpool / Yıldızlar Asla Ölmez” ve Isabelle Huppert’e Locarno’dan En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getiren Fransız komedisi “Madame Hyde / Bayan Hyde” var.

Festival kapsamında İstanbul galasını yapacak filmler de göz kamaştırıyor: Willem Dafoe’nun Oscar’a göz kırpan oyunculuğuyla da heyecan uyandıran ve yılın en iyileri listesinden düşmeyen son filmi “The Florida Project / Florida Project”; dünyaca ünlü sanatçı Ai Weiwei’nin çekimleri 23 farklı ülkede bir yıl boyunca süren belgeseli “Human Flow / İnsan Seli”; Meksikalı yönetmen Michel Franco’nun, karanlık ve incelikli bir kadın hikâyesini anlattığı draması “April’s Daughter / Nisan’ın Kızları” ve Suriye’nin Rakka şehrinin 2014 yılında IŞİD tarafından ele geçirilmesi sonrasında bir araya gelmiş̧ bir grup anonim aktivisti merkezine alan, Matthew Heineman’ın dünyanın en büyük belgesel film festivallerinden Sheffield’da Büyük Jüri Ödülü’nü, CPH:DOX’ta da Seyirci Ödülü’nü kazanan şoke edici belgeseli “City of Ghosts / Hayaletler Kenti” bu kategorinin heyecanla beklenen filmleri olacak.

Galalar bölümünün sürpriz filmlerinden biri de “Sevmek Zamanı”! Türkiye sinemasının auteurlerinden Metin Erksan’ın yönettiği 1965 yapımı bu kült film, yenilenmiş kopyasıyla ilk kez genel seyirciyle buluşacak.

!f İstanbul’un kapanış filmi ise, tüm zamanların en kötü filmlerinden biri sayılan ve kötülüğünün güzelliğiyle külte dönüşen 2003 yapımı “The Room”un yapım sürecini konu alan ve James Franco’ya Altın Küre’de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getiren “The Disaster Artist / Felaket Sanatçı” olacak. James Franco’nun “The Spectacular Now”ın yaratıcıları Scott Neustadter ve Michael H. Weber’in Greg Sestero ve Tom Bissell’ın “The Disaster Artist: My Life Inside The Room, the Greatest Bad Movie Ever Made” adlı kitabından uyarladıkları senaryodan çektiği “Felaket Sanatçı”, “The Room”un çekim sürecine odaklanıyor ve Hollywood’daki yapımcılara kafa tutarak kendi filmini yapmaya girişen sinema sevdalısı Tommy Wiseau’nun trajikomik hikâyesini anlatıyor.

!f İstanbul’un dünyadan ve Türkiye’den genç yetenekleri keşfettiği yarışması Uluslararası Keş!f Yarışması, “yılın en ilham verici yönetmeni”ni aramaya devam ediyor. İlk ya da ikinci filmini yönetmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı Keş!f bölümünde, ABD, Avustralya, Brezilya, Estonya, Fransa, Güney Afrika, Gürcistan, İran, İsveç, Lüksemburg, Portekiz ve Türkiye’den toplam 8 film, 5.000 A.B.D. Doları değerindeki Keş!f Ödülü için jüri karşısına çıkacak.

Bu yıl Keş!f Jürisi; !f İstanbul programında da yer alan “How to Talk to Girls at Par-ties” ve “I To the Bone” filmleriyle Hollywood’un dikkatini çeken, Tony Ödüllü İngiliz oyuncusu Alex Sharp; New York Times, Washington Post, Rolling Stones, Slate, Village Voice, Sight&Sound ve Reverse Shot gibi yayınlarda sürdürdüğü sinema yazarlığının yanı sıra New York Queens’teki Museum of the Moving Image’ın film küratörlüğünü de yürüten Eric Hynes ve İstanbul-Berlin arasında sürdürdüğü uluslararası oyunculuk kariyerine, “Tersine Dünya”, “Avcı”, “Your Name is Justine”, “Zenne”, “Zerre” ve “Taş” gibi ödüllü filmler sığdırmış, sinemamızın en iyi kadın oyuncularından Jale Arıkan’dan oluşuyor.

Keş!f bölümündeki filmler ayrıca, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak ve Banu Bozdemir, Gül Yaşartürk ve Sevin Okyay’dan oluşan jüri, seçecekleri bir filme SİYAD Ödülü’nü verecek.

Bu yıl beşinci yılına giren ve dünyadan aktivist filmlerin yarıştığı Aşk & Başka Bi’ Dünya Yarışması’nda ABD, Almanya, Arjantin, Fransa, Kanada, Katar, Malta, Paraguay, Rusya, Sırbistan, Ukrayna, Türkiye’den toplam 7 film, 5.000 A.B.D. Doları değerindeki ödül için yarışacak.

“Rayner Heppenstall: A Critical Study” ve “Trans: A Memoir” adlı kitaplarıyla tanınan İngiliz yazar Juli-et Jacques; ‘Başka Dillerin Şarkısı”, Can Kırıkları, ‘Benim Gönlüm Gümüş’, ‘Yetersiz Bakiye’ gibi, öykü-den şiire, araştırmadan çocuk kitaplarına, pek çok alanda üretmiş, yazar, gazeteci ve düşünür Karin Karakaşlı ve Altın Koza’da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ödüller kazandığı “Yazı Tura” ve “Made in Europe” başta olmak üzere, “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak”,“Eyyvah Eyvah” 2 ile 3, “Aşk Kırmızı” ve son olarak “Mavi Sessizlik” gibi sinema filmlerinin yanı sıra, “Aşka Sürgün”, “Binbir Gece”, “Güneşin Kızları”, “Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam”, “Fi” gibi televizyon dizilerindeki oyunculuğuyla tanıdığımız, senarist, müzisyen ve oyuncu Teoman Kumbaracıbaşı’dan oluşan Aşk & Başka Bi’ Dü-nya Yarışması jürisi, “yılın en yaratıcı müdahalesi”ni seçecek.

Ukrayna’nın bağımsızlığından yana durusu nedeniyle Rus yetkililerin öfkesini çekerek 2015 yılında hapis cezasına çarptırılan, o günden bugüne Wim Wenders’dan Pedro Almodovar’a birçok ünlü̈ yönetmen dahil dünyanın tepkisini çeken hapis süreci halen süren Ukraynalı yönetmen ve Maidan aktivisti Oleg Sentsov hakkındaki iddialardan yola çıkarak çekilen “The Trial: The State of Russia vs Oleg Sentsov / Dava: Rusya Devleti Oleg Sentsov”a karşı adlı belgesel ise yarışma dışı gösterilecek.

!f İstanbul’un farklı, sınırları ve algıyı zorlayan görme biçimlerini araladığı filmlerin yer aldığı “Özel Gösterimler” bölümünde 4 özel film gösterilecek. Yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın en önemli fotoğraf sanatçılarından Ara Güler’in 1975’te çektiği ve Yavuz zırhlısının sökülmesini anlatan, dünyada çok az gösterim olanağı bulmuş filmi “Kahramanın Sonu”, Güler’in de katılımıyla gösterilecek. Filmin sunumu da yapacak olan Ara Güler, rol aldığı “Otel”, “İz” ve “Güneşe Yolculuk” filmlerinin yönetmeni, dostu Yeşim Ustaoğlu ile “Kahramanın Sonu”nun hikâyesini konuşacak.

Paris’te 2015 yılındaki terör saldırılarının ertesinde yapılmış ve Paris’in banliyölerinden çıkıp El Nusra’ya katılmak için Mısır üzerinden Suriye’ye giden genç̧ bir adamın yolculuğunu anlatan, birçok festivalin yanı sıra Whitney Bienali ve Tate Modern gibi birçok prestijli kurumda gösterilen, sanatla sinemanın kesişme noktasında önemli ve kışkırtıcı bir çalışma olan “Also Known As Jihadi / Nam-ı Diğer Cihatçı”; multimedya sanatçısı Blake Williams’ın teknoloji, sinema ve bu araçların geleceğinin parlaklığına göz kırpan muazzam 3D bilimkurgu filmi “Prototype / Prototip” ve İstanbullu multidi-sipliner stüdyo NOHlab’ın seyirciyi görsel ve işitsel bir yolculuğa çıkaracak stereoskopik eseri “Prima Materia”, sinemayla sanatı bir araya getirip dünyaya farklı bakma şekilleri öneren hazineler olarak ışıldıyor.

!f İstanbul’un ilk yılından beri, sevmekten korkmayanların ve gökkuşağının altında hepimize yer var diyenlerin filmlerini buluşturduğu “Gökkuşağı” bölümünde izleyeceğimiz filmler ise şöyle: Güney Afrikalı yönetmen John Trengove’nin kamerasını genç̧ erkeklerin Xhola geleneklerine göre sünnet olmak ve ergenlik törenleri için kurulan bir kampa soktuğu, World Cinema Amsterdam’da En İyi Film, Londra Film Festivali’nde ise En İyi İlk Film seçilen etkileyici draması “The Wound / Yara”; Stephen Cone’un Chicago Film Festivali’nde En İyi Film seçilen ve genç̧ bir kadının kendini ve dünyayı keşfetmesini konu alan, şiirsel ve lirik masalı “Princess Cyd / Prenses Cyd”; !f’in gedikli yönetmenlerinden Yony Leyser’in Bruce LaBruce, G.B. Jones, Genesis Breyer P-Orridge, John Waters, Peaches, Pansy Division ve daha birçok ikon ismi bir araya getirdiği son filmi “Queercore: How To Punk a Revolution / Devrimi Punk’lamak”; İsveç’in dünya hiphop’una armağanı Silvana Imam’ın 2014 yılında birden ünlendiği yıl başlayan ve bir yandan bir sanatçı olarak yükselişini belgelerken diğer yandan insan olarak zaaflarını, kırılganlığını ve aşkının hikâyesini de samimiyetle anlatan “Silvana / Silvana Imam: Uyandığında Beni de Uyandır” ve Tom Of Finland imzasıyla tanınan ve bir donemin kültürel ikonlarından olan Touko Laaksonen’ın renkli hayat hikâyesini konu alan, Göteborg Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü’nü kazanan Dome Karukoski filmi “Tom of Finland”.

İş Bankası Maximum Kart’ın 6. kez ana partnerliğinde ve CGV Mars Cinema Group ortaklığında gerçekleşecek !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin biletleri 2-4 Şubat 2018 tarihlerinde İstanbul için, 23-25 Şubat 2018 tarihlerinde de Ankara ve İzmir için %10 indirimle, İş Bankası Maximum Kart sahiplerine ise %20 indirimle biletix’te ön satışa çıkacak.

!f İstanbul’un geçtiğimiz yıl genç !f’çilere özel olarak başlattığı indirimli gösterim fırsatı bu yıl da devam ediyor. Öğrenci kimliğini gösteren !f’çilere hafta içi gündüz seanslarındaki filmler 2 TL’den satışa sunulurken; İş’te Üniversiteli kredi kartına ya da Maximum Kart sahibi öğrenciler ise aynı seansları 1 TL ödeyerek izleyebilecekler.

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Haberi Paylaş:

Beşiktaş Belediyesi


BKS logo

© 2024 Beşiktaş Belediyesi. Sitedeki tüm metin ve görseller Beşiktaş Belediyesi'ne aittir. İzinsiz kullanılamaz.

F5 İletişim